Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | buharlı gemi | steamboat n. | ||
The steamboat glided along the river. Buharlı gemi nehir boyunca adeta süzülüyordu. More Sentences |
||||
Common Usage | buharlı gemi | steamship n. | ||
Air balloons had not then been invented, nor steamships, nor railways. O zamanlar hava balonları, buharlı gemiler ya da demiryolları icat edilmemişti. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | buharlı gemi | steamship n. | ||
Air balloons had not then been invented, nor steamships, nor railways. O zamanlar hava balonları, buharlı gemiler ya da demiryolları icat edilmemişti. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | buharlı gemi | steamship n. | ||
Air balloons had not then been invented, nor steamships, nor railways. O zamanlar hava balonları, buharlı gemiler ya da demiryolları icat edilmemişti. More Sentences |
||||
Technical | buharlı gemi | steamboat n. | ||
The steamboat glided along the river. Buharlı gemi nehir boyunca adeta süzülüyordu. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | buharlı gemi | steamboat n. | ||
The steamboat glided along the river. Buharlı gemi nehir boyunca adeta süzülüyordu. More Sentences |
||||
Marine | buharlı gemi | steam ship n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | buharlı gemi kamarotu | clerk n. |
Marine | ||
Marine | puget sound sivrisinek filosu'nda kıçtan çarklı buharlı gemi | zephyr n. |
Marine | pruva ve üst güvertesi suyu yaracak şekilde yuvarlatılmış buharlı gemi | whale sucker n. |
Marine | hızlı buharlı gemi | greyhound n. |
Marine | su kaynakları temizliğinde kullanılan buharlı bir gemi çeşidi | snag boat n. |